Mimar Kemaleddin’in mimarlık mesleğine başladığı ilk yıllarda gerçekleştirdiği birçok ahşap konuttan günümüze kalan tek yapıdır. 1892 – 1908 yılları arasında Hicaz valisi Ahmet Ratip Paşa için yazlık bir köşk olarak tasarlanmıştır. Hacılardan aldığı rüşvetlerle bir servete ulaşan Ahmet Ratip Paşa, elde ettiği serveti ile bu köşkü yaptırmıştır. 1908’de İstanbul dışına sürülmüş, 1913 yılında da Paris’te hayata gözlerini kapadığı için bu köşkte oturma fırsatı bulamamıştır. Aynı yıl maarif nazırı Şükrü Bey tarafından satın alınıp özel bir kız lisesine çevrilen köşk bir yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başlayınca savaş sonuna kadar kapatılmıştır. Daha sonra Çamlıca Kız Lisesi adıyla yeniden açılmış uzun yıllar öğrencilere ev sahipliği yapmıştır. 1988 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onarılma kararı alınmıştır. Bu tarihten itibaren çeşitli onarımlar geçiren köşk günümüzde Çamlıca Kız Lisesine ait olup, kullanılmamaktadır.
Mimar Kemaleddin’in Art Nouveau üslubuyla tasarladığı tek yapı olması sebebiyle önem taşımaktadır. Dikdörtgen planlı köşk kagir bir bodrum kat üzerinde üç ahşap kattan oluşmaktadır. Giriş cephesinde üç kollu bir merdivenle ulaşılan ana kapı haç planlı bir hole açılmaktadır. Girişin karşısında ise üst kata ulaşımı sağlayan çift kollu bir merdiven ve solunda bir banyo bulunmaktadır. Kristal korkuluklu bu merdiven yapının dikkat çeken kısımlarından biridir.
Merkezdeki bu birimlerin iki yanında uzun hol ve hole paralel yerleştirilen odalar yer almaktadır. Her iki koridorun sonunda dışarıdan çift kollu merdivenlerle ulaşılan ikincil girişler bulunur. Yapının birinci katına ulaştığımızda karşımıza çıkan büyük hol iki kat yüksekliğinde bir mekandır. Üzeri art nouveau üslubundaki bitki motifleriyle bezenmiş vitray ile örtülmüştür.
Bu salonun dört yönünde bulunan kapılar, banyo, tuvalet ve odaları barındıran geniş hollere açılmaktadır. İkinci katın tamamı harem bölümü olarak tasarlanmış, zemin ve birinci katta ise ortadaki selamlık bölümü ile harem bölümleri koridora yerleştirilen kapılarla ayrılmıştır. Zemin katta bulunan bir banyo ve birinci katta bulunan iki banyoda Art Nouveau üsluplu çiniler kullanılmıştır. Bu çiniler Almanya’da bulunan Vileroy & Boch imalathanesinde üretilmiştir. Banyoda kullanılan bordürlerden birinin Viyanalı mimar Joseph Olbrich tarafından tasarlandığı düşünülmektedir.
Yapının simetrik, klasik plan formuna karşın cephesinde farklı arayışlar ve süslemeler görülür. Çıkmalar, saçaklar ve balkonlarla ışık – gölge oyunları yaratılmıştır. Pencere, kapı ve balkonların süslemeleri bitkisel Art Nouveau üslubunu yansıtmaktadır.
